"Güneşin batışındadır doğaya verdiğim değer."
Günün en huzurlu ânı. Nefes alıp verdiğime en çok şükrettiğim anlardan. Hele bir de hava güzel ve keyfim yerindeyse...
Uzun zamandır buraya yazmadığımı fark ettim ve sırf bu yazıyı paylaşabilmek için bir şeyler karalamak istedim ama nafile içimde yazmaya yönelik duygularda bir sorun olduğunu hissettim, anlamlı bir şekilde dökülemiyor kelimeler parmak uçlarıma. Olsun sırf siz bu resmi görün diye ben zırvalıyorum işte böyle biraz burada, katlanırsınız artık benim şu deli saçmalarıma biraz daha.
Yazmak çok güzel bir şey, yazma yetimi kaybetmekten çok korkuyorum, yazmadıkça içimdeki deli daha çok çıldırıyor. Yazmak nefes almak gibi. Ve ben boğuluyorum artık nefes alamadığım için. Eskisi gibi saçmalamak ve yine çok yazmak, yazıp yazıp silmek acaba şöyle mi desem böyle mi yazsam demek istiyorum. Ne olur yazmamı sağlayan hislerim beni koyup koyup gitmeyin!
Fotoğraf: Ankara Gençlik Parkı 26.10.2014
Her şey değişiyor hayatta. İnsan anlamıyor değiştiğini. Çok değiştim. Ben böyle değildim. Daha hisli, daha az kafası karışık ve daha çok mutluydum. Yani herhalde öyleydim, emin değilim. Dediğim gibi; çok ama çok değiştim. Ben böyle değildim.
29.10.2014
4.10.2014
Bayram Sabahı
Bu kaçıncı bayram abimsiz geçen ben artık sayamıyorum. O kadar özledim ki artık hıçkırıklar düğümlenemiyor boğazımda. Her bayram gülen yüzümün altında bir burukluk gizli aslında. Kavuşmak olmasa özlemezdim deyip teselli buluyor ve geri döneceği günü sabırsızlıkla bekliyorum.
Posted via Blogaway
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)